Kırım harbi arefesinde Rusya, fevkalade elçi olarak Prens Mençikofu İstanbula gönderdi. Elçi, protokol icabı Sadrazamdan sonra Hariciye nazırını da ziyaret etmesi icab ederken Mençikof, sadrazamı ziyaret ettikten sonra Hariciye nazırı Fuad Paşayı görmeden elçilik binasına gitti. Bunun üzerine Hariciye Nazırı Fuad Paşa bunu şahsına hakaret kabul ederek istifasını verdi.

Bulanık suda balık avlamayı pek seven İngiliz elçisi, Fuad Paşanın dargın olmasından istifade ederek:
-Efendim size olan bu hakaret nedir? Devlet müşkilat içindeyken sizin gibi kıymetli bir şahsın iş başından bir kasd-ı mahsusa ile uzaklaştırılması iyi bir şey olmasa gerek. Sonra bu devletin hali ne olur? Dedi.

Fuad Paşa:
-Elçi hazretleri, müşkülata uğrayan devlet, o makama benden daha emin ve daha erbab bulup getirmekte zorluk çekmez. Şu esnada o makama daha ehil birini getirmek lazımdır. Devlet-i Aliye de zor işlerin ehli olan zevat eksik değildir. Elçi hazretleri merak buyurmasınlar, benim istifamı kabul edenler, devletin halini bizden daha iyi düşünürler, cevabını verdi.